Doğu Avrupa’da eski bir asker olan Niko Bellic, savaştan sonra iş bulamamış ve sefil bir hayat sürmüştür. Liberty’de spor arabalarla, kadınlarla, parayla gününü gün ettiğini söyleyen kuzeni Roman’ın vaat ettiği Amerikan Rüyası’nı yaşamak üzere bir gemiyle kaçak olarak Liberty City’e gelir. Kıyıda onu karşılayan Roman, körkütük sarhoştur. Niko, kuzeninin bahsettiği lüks arabaların aksine karşısında eski bir taksi görünce oldukça şaşırır, Roman lüks arabaların dükkânında olduğunu söyleyerek geçiştirir.
Roman sarhoş olduğundan dolayı arabayı Niko’nun sürmesi gerekir ve kuzeninin malikânesine (!) doğru yola koyulurlar. Eve gelindiğinde Niko her şeyin farkına varır: “Malikane bu mu?”. Niko farkına vardığı yalanın hesabını sorar ve uzun bir tartışma yaşanır. Roman taksi dükkânına dönmesi gerektiğini söyleyerek Niko’ya yerini tarif eder, bu sırada ona borçlu olduğu Vlad arar, kuzenine belli etmemeye çalışarak evden ayrılır.